Friday, August 29, 2008

Zafer Bayramimiz Kutlu Olsun!

Uzun suredir vakit bulup bir turlu bloguma gelisen olaylar uzerine fikirlerimi paylastigim bir yazi yazamadim. Ama su 1 hafta icinde o kadar hem Amerika hemde Turkiye icin onemli olaylar gelistiki vaktimi ayirip yazamadan duramadim.

Ilkoncelikle Turkiye'deki benim adima en buyuk gelisme olan Genelkurmay gorev devrinden bahsetmek istiyorum. Hepimizin bildigi gibi artik yeni bir Genelkurmay Basbakanimiz var. Sayin Ilker Basbug.

Insallah sayin Basbug sayin hurgeneral! Buyukanit gibi bizleri husrana ugratmaz ama gorunuse gore ugratmiyacagada benziyor. Kendisi Ataturk'e olan saygisi ve hayranligi ile bilinen bir asker. Her konusmasinda mutlaka Ataturk'un sozlerinden ornekler verir ve onun onderliginde kurulan Turkiye Cumhuriyeti'nin laiklik ilkelerinin ne kadar en onemli oldugunuda vurgular.

Ulkemizin gelecegi bir nevi bu yandaki askerimizin elinde. Cunku kendisinin'de bircok konusmasinda belirtigi gibi ulkemiz uzerine oynanan oyunlar var ve tarikatlar/cemaatlar din uzerinden ulkede bir guce sahip olup bunu kotu yonde kulanmaktadirlar.

Fakat ondan daha onemlisi ise bu hukumet zamaninda gunden gune artan teror saldirilaridir. Eskiden sadece sinirlarimizda yada sinir yerlesim bolgelerinde duydugumuz teror saldirilari artik ulkenin her yanina dagilmis bir sekilde. Buna karsilikta tabiki ulku ocaklari cogalmakta ve bu ulku ocaklarin cogunda ise aynen tarikat/cemaat evlerinde oldugu gibi genclerin beyinleri yikanarak 'kurt' halkina karsi bir nevi dusmanlik ogretiliyor. Kurtleri yakmayi oldurmeyi milliyetciligin bir parcasi olarak gorup soylemeyide milliyetcilik biliyorlar. Muslumanlik onlar icin bas sirada gelip, basortu namus olarak ogretilip, Alparslan Turkes ise onderleri olarak o genclerin kafalarina kazinmaktadir.

Kisacasi Ataturk'den ve onun bizlere ogretip, biraktigi ilkelerden yoldan uzak bir sozde milliyetci genclik yetistiriliyor bu ocaklarin bir cogunda.

Halbuki Ataturk'un milliyetcilik anlayisi 'ne mutlu Turkum diyene' sozleri altindadir. Yani Turkiyede yasayip, yasayan insanlara verilen sifat olan 'Turk" lafini icinden gelerek soyleyen kisiler onun icin Turktu. O yuzdendirki 'ne mutlu Turk dogana' yada 'ne mutlu Turk olana' dememistir. Sozde dindar yobazlar ne kadar Ataturk'un kemiklerini sizlatiyorsa sozde milliyetci irkcilarda Ataturk'un kemiklerini o kadar sizlatiyor, Ataturku kulanarak yada onun sozlerini carpitarak irkcilik yaparken.

Milliyetci olmak icin din ve irkin bir olmasinin onemi aslinda yok. Bunun en guzel ornegini Amerikada goruyoruz. Amerikada bircok baska irktan ve dinden bir araya gelmis insanlar 'Amerikali' kimligi altinda toplanip ulkeleri icin calisiyor ve savasiyor.

Bu milliyetci Amerikalilar arasinda Arabida var, Vietnamlisida var, Rusuda var ve hatta Japonuda var. Bu irklardan olan kisiler gururla 'I'm proud to be an American', yani 'Amerikali olmaktan gurur duyuyorum' diyebiliyolar.

Bizde ise Ataturk'un o guzel, anlamli ve ulke butunlugunu koruyucu/guclendirici sozu 'ne mutlu Turkum diyene' lafi entel liboslar ve irkcilarin agzinda anlamini yitirmis ve artik cok kisi tarafindan soylenmek istenmeyen sozler olmustur.

Umarim Ataturk zamaninda ulkenin dort bir yaninda gururla soylenen 'ne mutlu Turkum diyene' sozleri tekrar anlam ve onem kazanacak ve ulkemize herkes birlik olup sahip cikacaktir.

Unutmiyalim yarinki kutliyacagimiz Zafer bayramimiz yurdumuzun 4 bir yaninda ic ve dis dusmana karsi savasmis baska din ve irktan gelen vatandaslarimizla mumkun olmustur. Bu zamanlar ayrimcilik yapma zamani degil, bu zamanlar birlik olma zamanidir.

Ulkemizi kaosa surukleyenlere karsi'da Basbug pasayla birlikte zafer kazanma umidiyle yazima son veriyorum.

Zafer bayramimiz kutlu olsun!

No comments: