Monday, November 10, 2008

Icimizdeeeeeeeeeeeeee!

Her yil Mart'in 16'da Ataturkumuzun 1899'da Kara Harp Okuluna girisi kutlanir ve ogrenciler sira yoklamasi yapilirken Ataturk'un yaka numarasi 1283'e sira geldiginde hep birlikte ayaga kalkip 'ICIMIZDE' diye bagirirlar.

Evet olumunun uzerinden 70 yil gecsede o hala kalbimizde, icimizde!

Ataturk bizlere:"Bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. Fikirlerimi inkâr edenler ve beni yerenler çıkabilir. Hatta bunlar, benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. Fakat ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidirler ki, bu fikirler Hint'ten, Mısır'dan döner dolaşır gene gelir, verimli neticeleri kalpleri doldurur." demisti."demisti.

Bu siralara Ataturk'e sinsice ve kalesce saldiran yobazlar, ermeniler, yunanlilar listesine entel liboslarda katildi. Onun 'insan' yonunu bize tanitmak adina film bile cevirdiler.

Bizlere Ataturk'un insanlik yonunu filmler ile anlatmaniza gerek yok, onun ulkemizin icin yaptiklari, bizler icin yaptiklari, bizlere miras biraktigi sozler ve devrimler ile onun nasil bir insan oldugunu anliyabiliriz. En azindan nankor olmayanlar anlar.

O oyle bir insandiki koylusunu efendi yapti, o oyle bir insandiki batidan once Turk kadinina secme ve secilme hakki verdi, o oyle bir insandiki "Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz." diyerek ulkesinin insaninin din ve fikir ozgurluklerine olan saygisini gostermistir, o oyle bir insandinki o raki masalarinda bile ulkesi ve insani icin konustu, tartisti, sohbetler yapti, o oyle bir insandiki hastaliginin en son zamanlarinda bile ayakta duracak hali yokken devlet toreninde saatlerce ayakta durup halkini ve askerini selamlamistir, o oyle bir insandiki "en icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim.'' diyecek kadar ulkesini ve insanini seviyordu.

Bu ornekler sayfalarca devam eder gider. Ama kisaca onun insanligi ozetlemek istersek, bizim Mustafamiz dunya'ya belki bir daha hic gelmeyecek mukemmel bir lider, harika bir insandi!

Iste bunlarida onun bize biraktigi devrimlerden, sozlerden ve inkilaplardan gorebiliriz.

Ataturku gercekten anlayan, seven ve saygi duyan kisi(ler) onun ictigi icki kadehlerinin sayisina, hayatina girdigi kadinlarin sayisina, Allah ile arasindaki dini bagliligina bakip/arastirip, bu ucuz ayrintilara kafasini yormaz.

Zaten Ataturk bize soyle seslenmistir:

İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!

Mustafa kalbinde vatan sevgisini yitirmemis, ulkesi icin her yerde ve her kosulda calisan, gerekirse savasan, careyi ufurukcu fetoscularda degil bilim ve ilimde arayan, barisci, koylusunu hor gormeyen, gencini ve cocuklarini sevdigi kadar, gelecegin mirascilari oldugu icin onlara guvenip onlara destek ve guc veren, ALLAH ile kul arasina girmeyen, gerektiginde dusmanina bile saygida kusur etmeyen, tarihine, diline ve kulturune sahip cikan, caliskan, haksizliga tahamulu olmayan, herkesin esit olmasindan yana olan, ulkesini dunya ulkeler arasinda ust siralarda gormek isteyen ve ulkesinde ayrimcilik/savas istemeyip 'yurta baris, cihanda baris' diyen bizleriz!

Birinci Mustafa malasef aramizdan 70 yil once ayrilarak, vefat etti. Fakat ikinci Mustafa olmedi, olmiyecek. Cunku o ICIMIZDEEEEEEEEEEEEE!

Cezayirli Din bilginin sozleri ilede yazima son veriyorum.

"
Allah, Mustafa”ya Gani gani rahmet eylesin, iyilikleri terazide ağır gelsin. İyilik edenler zümresine ilhak etsin."