Tuesday, January 12, 2010

Avatar

Yukaridaki resim benim bilgisayarimin ekran goruntusu. Belki baskalarida kulanmak istiyebilir diye asil boyutunda sayfama ekliyorum. Uzerine tiklarsaniz buyuk boyutuna ulasabilirsiniz.

Simdi geleyim filme. Nerdeyse cogu kisi filmi izledigi gibi, film hakkindaki fikirlerini yazdilar. Kambersiz dugun olmaz diyerek ben de yazayim dedim =).

Ilkoncelikle Reha Muhtar biliyorsunuzdur belki Vatan gazetesinde kose yazarligi yapiyor. Adam genelde ego tatmini yapiyor dersek daha dogru olur. Surekli en dogru, durust ve arastirmaci gazeteciligi kendisi yapiyormus gibi zaman zaman yazilarinin icerisinde kendini overek anlatir. Isin komik tarafi bu adam fikralara konu olacak haber programinda sordugu sorular ve ropartajlarla unlu oldu aramizda. Hala internette okunma ve izlenme rekorlari kiriyor komedi alaninda bu beyin haberciligi. Neyse simdi diyeceksiniz yaw adamin Avatar filmiyle ne ilgisi var. Anlatayim hemen ne ilgisi oldugunu.

Efenim simdi Reha Muhtar yine entel ayaklarinda herseyin en iyisini ben yaparim lemmmmm dercesine Avatar filmi ve Ertugrul Ozkokun gidisati ve onun ettigi 'yildizlari parliyacak kose yazarlari' lafi uzerine 3 konuyu birlestirerek bir yazi yazmis. Baslik aynen soyle:

"Ertuğrul Özkök'ün yıldızlı köşe yazarları..."


Ama yazisina hemen Avatari anlatarak baslamis (yalnista anlatmis cunku film kahramani oraya bacaklarindan ameliyat olacak sozu alip onun icin oraya gitmiyor. Sadece yeni bir dunya da sifirdan basliyacagini bilerek ve hayatinda tekrardan savasmaya degecek bir seyin oldugunu dusundugu icin gidiyor. Bacaklarindan ameliyat sozunu nerdeyse filmin ortalarina dogru aliyor (filmi izlemeyenler olabilir diye Reha Muhtar gibi nerdeyse butun filmi anlatip tadinizi kacirmiyayim).

Neyse iste yazisina yukaridaki basligi atip sonra Avatari anlatmis ama kendi deyimiyle aslinda anlatmamis, sadece girisini yapmis. Sonra ordan birden 'acilimsal' bir tavir ile 'sizden farkli kisilere ne kadar tahamulunuz var, sizden farkli kisileri anlamaya calismak istermisiniz derken birden sunlari yazmis:

"Ama bir şeyden emin olabilir ki sevgili Ertuğrul Özkök;

“AVATAR’ı seyrederken kendisini sorgulayıp...

O sorgudan vicdanıyla temiz çıkmayan köşe yazarı” hangi görüşten olursa olsun yıldızını parlatamaz...

Pandora “yıldız” ındaki hayatı sevmeyenlerin “yıldızlarının yükselmesi” mümkün değil çünkü!.. "

Adam 3 boyutlu filmi izlerken kacinci boyutlara gecmis ya =). Anlasilan o 'yildizi parliyacak' denilen yazarlarin ya birine ya da bir kacina acaip garazi varmiski bizim Reha Muhtarin, adamcagiz Avatar ile icini dokmeye calismis. Karisini olduren adama 'basiniz sagolsun efendim' diyen biri Pandorayi birak Pandora yildizindaki hayati sevmeyenlerin yildizlari yukselmesi imkansizdir diyerek filmin anlam ve onemini bize sunmustur =P Anca bizim ulkemizde gorulur sanirim Reha Muhtar gibi vakalar =).


Neyse geri filme donersek. Film bana Amerikanin kesfinden sonra, topraklarda bulunan maddi zenginliklerden oturu Avrupali beyazlarin Kizilderileri ya oldurerek ya da zorliyarak yerlesi
m bolgelerinden uzaklastirip ellerinden almasini hatirlatti. Avatardaki yerlilerin yasam tarzi aynen Kizilderililer gibi. Onlar gibi avlaniyorlar, ok/yay ile savasiyorlar, doga'ya saygi gosteriyorlar ve doga'nin gucune inaniyorlar.

Bana Pokahantas filmini bile animsatti. Hani onda da Ingiliz sirketi kitaya altin ve diger yeralti zenginlikleri bulmasi icin kaptan John'i yolamasi ve John'i kizilderililerin elinden sefin kizi kurtarmasi. Ilk basta John'a kizarken sonra ona asik olmasi. Pokahantasta konusan agac vardi bunda konusan ruhlarin oldugu agac var mesala. Neyse Reha Muhtarlasip filmin 4'cu boyutuna gecip gereksiz benzetmeler yapip, yildiz kaydirmadan burdan keseyim ben =).

Avatar izlenecek bir film. Ozelikle hala cocuk ruhluysaniz benim gibi =). Cizgi film ya da playstation/xbox/pc oyunlarindaki o muthis fantazi dunyasina sizi goturup orda film bitene kadar o dunyanin bir parcasi oluyorsunuz.

O yuzden filmi muhakak 3 boyutlu olanini izlemenizi oneririm hala izlememisseniz.